Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ‘Enflasyonu düşürmeyi öncelikli konumuz olarak görüyoruz. Bu konuda da bir taraftan para politikalarıyla, bir taraftan maliye politikalarıyla, diğer taraftan yapısal reformlarla, üç ayaktan oluşan bir programı hayata geçiriyoruz.’ dedi.
Yılmaz, Asrın İşadamları Derneği (ASRİAD) İftar Programı’na konuk oldu ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının Ramazan ayını buruk geçirmelerine sebep olduğunu ifade etti.
Uluslararası kurum ve kurulların sorun çözme kapasitesinin yetersizliğini vurgulayan Yılmaz, bu kurumların gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, iş dünyasıyla sürekli istişare etmeye önem verdiklerini dile getirdi.
Küresel ortamın pek de iyi olmadığını vurgulayan Yılmaz, Kovid-19’un etkilerinin halen devam ettiğini ve dünya ekonomisinin tarihsel ortalamanın altında büyüdüğünü ifade etti.
Türkiye’nin ana ihracat pazarı olan Avrupa ülkelerinin durgunluk içinde olduğunu belirten Yılmaz, buna rağmen Türkiye’nin güçlü bir şekilde ilerlemesi için çaba gösterdiklerini söyledi.
Ekonomide, siyasi ve politika belirsizliğinin önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye’de geçen yıl yapılan genel seçimlerin ardından 5 yıl boyunca siyasi belirsizliklerin sona erdiğini belirtti.
Yerel seçimlerin, “genel seçim havası” yaratılmaya çalışıldığını ancak bu yaklaşımın doğru olmadığını söyleyen Yılmaz, yerel seçimlerin makro politikaları değil, yerel düzeydeki politikaları etkilediğini vurguladı.
Türkiye ekonomisindeki gelişmelere değinen Yılmaz, “Reel tarafta oldukça iyi bir performansımız var. Son 20 yılda büyümemiz ortalama olarak yıllık yüzde 5,4 oldu. Dünya ise son yılda yüzde 3,6 oranında büyürken, Türkiye yıllık ortalama yüzde 5,4 oranında büyüdü. Bu, dünya ortalamasının 1,8 puan üzerinde bir büyüme performansı demektir.” şeklinde değerlendirmede bulundu.
İthalatı azaltıcı politikalar izlediklerini belirten Yılmaz, “Tüketim, bir taraftan sosyal refahı ifade eder, ancak aşırı tüketim ekonomimize zarar verir ve ithalatı artırır. Bu nedenle, daha dengeli bir tüketim anlayışını benimsiyoruz ve büyümenin temelini ihracat ve yatırımın oluşturmasını hedefliyoruz.” dedi.
İç talep ile dış talep arasında denge sağlamayı amaçladıklarını belirten Yılmaz, ihracatın artarken cari açığın azaldığını dile getirdi.
Son dönemde döviz spekülasyonlarının anlamsız olduğunu ve ilerleyen dönemde bunun daha net görülebileceğini belirten Yılmaz, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik temellerinin sağlam olduğunu ifade etti.
Sürdürülebilir büyüme ve sosyal denge için enflasyonu azaltma gerekliliğine değinen Yılmaz, bu konuda para politikalarıyla, maliye politikalarıyla ve yapısal reformlarla kararlı bir programı hayata geçireceklerini belirtti.