Yerel yönetim seçimleri bitti. Toz duman çökünce, nasıl bir kaosun, nasıl bir çirkefliğin, nasıl bir israf ve talanın içinden geçtiğimizi daha belirgin bir şekilde görmeye başladık. Dudak uçuklatan borçlar, haksız işe alımlar, yatırım adı altında yandaşa verilen ihaleler yavaş yavaş ortaya çıkıyor ve daha da çıkacak.. Esselamu Aleykum dediler “deveyi havuduyla yediler.” İnşallah maşallah ile de üzerine cila çektiler..
Bütün bunların ışığında, bu belediyeleri devralan muhalefete acizane bazı önerilerim var.. Bunlar aslında bütün halkın beklentisi, öneri de değil.!
* Hiç kimseye dindarlığınızı ispatlamak zorunda değilsiniz ama bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına adaletli ve eşit muamele yaptığınızı göstermek zorundasınız.
* İsrafın haram olduğunu, yanlış olduğunu, bu ülkeye ne kadar zarar verdiğini dil ile değil, eylem ile, yaşam tarzınız ile ispatlamak zorundasınız.
* Makam araçlarınızı, onların gavur dediği, düşman bellediği, dış güçler dediği ama makam araçlarını da o ülkelerin en lüks markalarından seçmekten geri durmadığı araçlardan değil, yerli üretim mütevazi araçlardan seçmelisiniz.
* Makam odalarınız, misafirlerinizi en iyi şekilde ağırlayacak ama şatafattan uzak, mütevazi bir iş yeri ofisinden daha gösterişli olmamalı. Saray yavrusu gibi makam odaları ile kişilik bulanlar, o odaları kaybedince kişiliksizlik kalırlar unutmayın..
* Genel müdür, daire başkanı, müdür veya şef gibi makam sahiplerine, mecbur kalmadıkça özel makam aracı tahsis etmemeli, toplu taşımayı veya özel araçlarını kullanmayı önermelisiniz. Takibini de sıkı bir şekilde yapmalısınız.
* Memur, işçi ve diğer çalışanların mesailerini sıkı bir şekilde denetlemelisiniz.. Her şeyden önemlisi, devraldığınız belediyelerde seçimden kısa bir süre önce alınan işçi, memur ve diğer çalışanları tekrar gözden geçirmeli, “haksız, yanlı ve yanlış” bir durum gördüğünüzde, kim olursa olsunlar iş akitlerine son vermelisiniz.
* Meşru olsa dahi iki, üç, dört yerden asla maaş ve ödenek almamalı ve aldırmamalısınız. Garip gureba’nın, ihtiyaçlı vatandaşın yanında, hırsızın, arsızın ve yolsuzun karşısında dimdik ve tavizsiz durmalısınız.
* Cemaat, tarikat ve benzeri karanlık yapılanmalara “şirin görünmek adına” taviz vermemeli, kanunlar dahilinde kalmak kaydıyla asla müsamaha göstermemelisiniz.. Onlardan gelecek oya hiçbir zaman ihtiyacınız yok. Hayır diye sunduklarının, ülkemiz ve milletimiz adına şer olduğunu bilmelisiniz.
* Kanun ve kurallar dahilinde, vatan millet yararına çalışan stk’ları ise koruyup kollamalısınız.. Aziz milletimizin milli ve manevi değerlerine bilimin ışığında hizmet edenler ile gizli ajandası olanları iyi ayırt etmelisiniz..
* İsraf haramdır diyenlerin nasıl israf yaptıklarını ve belediyelerin boğazına kadar nasıl borca sokulduğunu bütün ülkeye anlatmalı ama asla enkaz edebiyatı yapmayıp, canla başla hizmet etmelisiniz
Halkın yaşamını kolaylaştırmak için var gücünüzle çalışın ve asla yorgunluk emaresi dahi göstermeyin.. Ancak bu şekilde, size yerel yönetimleri emanet eden halk sizi iktidara da taşıyacaktır..