TRABZONSUZ DUBAİ
06-09 Mayıs tarihleri arasında Dubai’de Arabian Travel Market Turizm Fuarı düzenlendi.
Ortadoğu turizminin kalbinin attığı fuara Trabzonlu turizmciler yoğun ilgi gösterdiler.
Trabzon’dan yaklaşık elli kişilik turizmcinin gittiği fuarda, turizmciler şehrimize turist kazandırmaya çalıştılar.
Avrupa’nın birçok ülkesinden turizmcilerin Ortadoğulu turistlere ulaşmak için katıldığı fuara ülkemizin turizm şehirlerinden de yoğun katılım oldu.
Tabiri caizse kendi imkanları ile fuara katılım sağlayan meslektaşlarım hem Avrupalı turizmcilerle hem de ülkemizden giden farklı şehirlerdeki turizmciler ile rekabet ortamında yer aldılar.
Peki şartları eşit miydi?
İşte tam bu soruda dananın kuyruğu kopuyor.
Tabi ki şartlar eşit değil.
Ortadoğu turizmini önemseyen, bu pazarın potansiyelinin farkında olan ülkeler ve ülkemizden İzmir, İstanbul ve Rize gibi turizm şehirlerinin kendi stantları ile katıldığı bu fuarda Trabzon’un standının olmayışı üzüntü verici bir durum olarak tarihte yerini aldı.
Lafa geldiğinde bölgenin turizm abiliğine soyunduğumuz hatta bazen patlayan özgüvenimiz ile İstanbul’a, Antalya’ya kafa tuttuğumuz bir ortamda turist sayımızın neredeyse tamamını oluşturan Ortadoğu ve körfez ülkelerine yönelik düzenlenen fuarda Trabzon’umuzun standı yoktu.
Burada bir sorumlu bulmamız gerekmektedir?
Ben aklımdakileri yazayım sizler vicdanlarınız ile hükmü verin.
· Ankara’da, İstanbul’da düzenlenen Trabzon günlerine efor ve kamu kaynağı harcayan Valiliğinden en küçük belediyesine kadar Trabzon’un resmi iradesi sorumlu mudur?
· Bünyesinde turizmin tüm sektörlerinden komiteler barındıran TTSO ve TESOB sorumlu mudur?
· Yıllarca turizm fuarlarında ve bölge tanıtımlarında ön saflarda yer alan DOKA sorumlu mudur?
· Bölge yönetim ofisi şehrimizde bulunan TÜRSAB, bünyesindeki acenteler bir kenara dursun, fuara giden acenteleri organize edemeyip stant satın alamadığı için sorumlu mudur?
· Peki turizm dernekleri bu işin neresindeler? Şehrimizde faaliyet gösteren tüm turizm dernekleri şapkalarını önlerine koymalı mıdır?
Kıymetli okurlarım yukarıda da belirttiğim gibi şehrimize gelen turist sayısının neredeyse tamamına yakınını Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden gelen turistler oluştururken, bu turistlere ulaşmanın fırsatı olarak nitelendireceğimiz bir fuarda şehrimizin temsil edilmeyişi kamuoyunun tartışması gereken bir durumdur.
Turizm haftasını kutlayarak turizm sezonunu açtığımız bu günlerde Uzungöl’ün şantiye alanı olması, kruvaziyer turizmi kapsamında şehrimize gelen turistlerin limandan meydana çıkamaması, ışıklandıramadığımız Sera Gölü gibi turizm cazibe merkezlerimizin kaderine terkedilmesi, yurt dışı ile sürekli iş ve işlemler yapan turizmcilerin yeşil pasaportu olmaması, turizmcilerin bir meslek yasası olmaması, kayıt dışı ile mücadelede keskin hamleler olmaması, bir şehirde farklı kurum ve kuruluşlarla onlarca çalıştay yapılıp çıkan sonuçların çözüme kavuşamaması, Trabzon’un belirgin bir müze ihtiyacı varken kulağımızın üstüne yatılması gibi tartışılması gereken bir durum…
Standı ile bölgemizi temsilen Rize valiliğine ve bölgemizden kendi imkanları ile fuara katılım sağlayarak bölge tanıtımına katkı sağlayan tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.
TURİZMİN ABİSİ KİM?
Geçtiğimiz hafta MUSİAD’ın düzenlediği çalıştaya katılım sağladım. İl Başkanı Sayın Mesut İSKENDEROĞLU’nun büyük gayretleri ile şehrimizde düzenlenen çalıştay iki günlük bir programdan oluştu. İlk günkü program gerçekten çok verimliydi. Yüksek katılımlı bu ortamda beyin fırtınası ve devamında sorunların tespiti yapılarak raporlandı. Pozitif görüşlerimi yansıtamayacağım çalıştayın ikinci gününde konuşmacılar ve konuları çalıştayın kurumsallığının altında kaldı. Dileğim çalıştay raporunun ilgililere gönderildikten sonra kısa sürede çözüme kavuşması yönündedir.
Çalıştayda beyin fırtınası esnasında bana söz verildiğinde “Trabzon’da turizmin abisi kim” şeklinde bir soru oluşturdum. Şimdi bu soruyu sizlere de yöneltiyorum?
Sizce Trabzon’da turizmin abisi, birinci sorumlusu kim?
Emin olabilirsiniz ki bu soruyu cevapladığımızda turizme dair sorunları kısa sürede çözmüş olacağız.
BOZTEPE YÜRÜYÜŞ YOLU NEDEN ÜCRETSİZ?
Son yıllarda şehrimize turizme dair güzel yatırımlar yapıldı.
Ganita’da yapılan düzenleme ve Boztepe yürüyüş yolu bu yatırımlara güzel birer örnek niteliğindedir.
Gerek kent sakinleri gerekse şehrimizi ziyaret eden misafirlerimiz bu iki alana yoğun ilgi göstermektedirler.
Ortahisar belediyesinden aldığım verilere göre geçtiğimiz yıl Boztepe yürüyüş yolunu 1,2 milyon kişinin ziyaret ettiğini öğrendim.
Yürüyüş yolunun kızlar manastırına bağlanması ile 1,2 milyon ziyaretçiyi şehir merkezine yürütebilme hayalimiz bir kenarda dursun, yürüyüş yolunun bu sezon kamuya gelir getirecek halde düzenlenmesi ve ziyaretçilerden ücret alınmaya başlanması gerekmektedir.
Turizm yoğunluğu başlamadan yerli vatandaşlarımıza pozitif ayrımcılık yapılarak düzenlemenin hayata geçmesi ve buradan elde edilen gelirden turizme pay ayrılması dileği ile…
Kalın sağlıcakla…