İlham Aliyev “Karabağ” Üniversitesi’nde öğrenci ve öğretmenlerle yaptığı toplantıda yeni gerçekleri açıkladı; “Gençler kimsenin etkisine kapılmamalı, çeşitli vaatlere aldanmamalı”
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 20 Eylül Devlet Egemenlik Günü’nü Hankendi’de geçirdi ve 20 Eylül’de Hankendi’de Karabağ Üniversitesi’nin tadilatının ardından açılışına katıldı.
Devlet Egemenlik Günü vesilesiyle toplantı katılımcılarını ve tüm Azerbaycan halkını en içten tebriklerini dile getiren Cumhurbaşkanı, bugünü Hankendi’de hep birlikte kutladığımızı ve bundan sonra 20 Eylül’ün Azerbaycan’da geniş çapta kutlanacağını söyledi: “Tam olarak bir yıl Kahraman Azerbaycan Ordusu daha önce devlet egemenliğini tamamen yeniden tesis etmişti. Bir günden az süren terörle mücadele operasyonu sonucunda ayrılıkçıların kökü kazındı, Azerbaycan devlet egemenliğini tam anlamıyla güvence altına aldı, uluslararası hukuk zafer kazandı ve Azerbaycan bir kez daha gücünü gösterdi. Bize bugünü armağan eden kahraman askerlerimizi her zaman büyük şükranla anıyoruz. Vatan uğruna can veren şehitlerimizin aziz hatırasını her zaman kalbimizde saklıyoruz ve yaşatacağız. Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Vatanseverlik Savaşı ve terörle mücadele operasyonunda 3 bin 200’den fazla kahraman şehidimiz şehitliğin zirvesine yükseldi. Diğer kahraman askerlerimizin yiğitliği ve vatanseverliği Zaferin temel etkenidir. “İkinci Karabağ Savaşı’na Anavatan için 90 binden fazla Azerbaycanlı genç katıldı.”
Cumhurbaşkanı, 44 gün boyunca şanlı Ordumuzun her geçen gün ilerlediğini, her gün yerleşim yerlerinin işgalcilerden kurtarıldığını, dünya askeri tarihinde buna benzer bir askeri operasyonun yaşanmadığını kaydetti. Bir gün bile geri adım atmadık, her gün birçok köy, kasaba ve şehir özgürleştirildi. Savaş alanından tek bir kişi bile ayrılmadı. Ancak bizzat Ermenistan’ın resmi temsilcilerine göre, Ermeni ordusunda 12 binden fazla asker kaçağı vardı: “Bu neyi gösteriyor? Elbette bu insanımızın yüksek ahlakını gösteriyor. Aynı zamanda göğüslerini öne çıkaran gençlerin öyle bir vatanseverlik ruhuyla yetiştirildiklerini, Anavatanı özgürleştirmenin onlar için en onurlu görev olduğunu da göstermektedir. Milli onurumuzu yeniden canlandırmak için göğüslerini öne sürerek ölüme giden gençler tek eylemle yaşadılar, biz de bunu yaptık. Dolayısıyla ahlaki-psikolojik üstünlük, genel üstünlüğümüzü bir kez daha göstermektedir. Savaştan geçmiş bir ülke olarak ve bir Başkomutan olarak savaşın sonuçlarını belirleyen faktörlere bakıp analiz ederek şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, her şeyden önce, ilk etapta; milli ruh meseleleri, ahlaki hazırlık. Elbette profesyonellik, kahramanlık, teknik donanım; bunların hepsi önemli faktörlerdir. Ama ahlaki üstünlük olmadan, milli düşünce olmadan hiçbir güçlü ordu zafer kazanamaz…
Bu Zaferle askerlerimizle haklı olarak gurur duyduk ve sonsuza kadar gurur duyacağız. Ancak eminim ki her tarafsız analist, askeri uzman ve objektif kişi, 44 günlük kahramanlık tarihimizin tamamını analiz ettikten sonra aynı sonuca varacaktır.
Ayrıca on binlerce eski yerleşimcinin bu zafer gününü göremediğini ve vefat ettiğini belirten Aliyez sözlerini şöyle tamamladı: “Doğal olarak, dünyada devam eden süreçleri, mevcut adaletsizliği, uluslararası hukukun başarısızlığını, arkasında duran büyük güçleri analiz ederek Ermenistan, tüm bunlar, jeopolitik durumu analiz ederek belki birileri bu işgalle sonsuza kadar yaşamak zorunda olduğumuzu düşünebilir. Bütün bu tezleri, bütün bu paradigmaları yerle bir ettik. Gösterdik ki, güçlü bir irade, profesyonellik, vatan sevgisi, milli ruhla yetişmiş bir genç nesil varsa, o milletin önünde ne 6’ncı, 7’nci, 8’inci, 9’uncu, 10’uncu savunma hattı ne de hiçbir güç duramaz. Bakın bütün bu faktörler bir araya gelince o halkın karşısında kimse duramaz. İnançla yaşamanın gerekli olduğunu tüm dünyaya ve bugün işgale, hatta sömürgeciliğe maruz kalan halklara gösterdik. İnanç asla kırılmamalıdır. Güven kırılırsa adalet asla hâkim olamaz. Ama dünyada adalet var. Başkan gibi ben de bazı dönemlerde dünyada adaletin olmadığını düşündüm. Ama biliyordum ki bu adaleti sağlamak için onu elde etmek gerekiyor, gökten düşmeyecek…”.