Baroların yalnızca yaptıklarıyla değil, yapmadıklarıyla da sorgulanması gerektiğini belirten yeni Başkan Kaboğlu, avukatların toplumda yaşanan adaletsizliklere karşı duyduğu acıyı dile getirdi.
İstanbul Barosu seçimlerini Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu kazandı. Sonucun kesinleşmesinin ardından açıklama yapan Kaboğlu, “Baskılara boyun eğmeyeceğiz, birlikte direneceğiz” dedi.
Dünyanın en büyük baroları arasında yer alan İstanbul Barosu yeni başkanını seçmek için dün sandık başına gitti. İstanbul Barosu’nun yeni başkanı resmi olmayan sonuçlara göre Değişim İçin Avukatlar Grubu’ndan, BirGün yazarı Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu oldu. Yaklaşık 65 bin üyesi olan baronun seçimlerinde katılım önceki yıllarla aynı seviyedeydi. Seçimde yaklaşık 35 bin oy kullandı. Kayıtlı 64 bin 72 seçmenin oy kullanması için 161 seçim sandığı kuruldu.
Seçimler 12 aday arasında geçti. Yasin Şen ve Savaş İşleyen ise başkanlık seçimine bağımsız adaylar olarak katıldı.
Sonuçların kesinleşmesinin ardından açıklama yapan yeni Başkan Kaboğlu, baronun daha güçlü ve etkili bir yapıya kavuşması için çalışmalar yapacağını ve avukatların sorunlarına çözüm üretmeye odaklanacağını belirtti. Kaboğlu, Türkiye’nin demokratik kazanımlarının korunması için tüm hukukçuları ve akademisyenleri sorumluluk almaya çağırdı. Kaboğlu, anayasal hakların korunması, baroların anayasal sorumluluğu ve Türkiye’nin modernleşme sürecindeki anayasal kazanımların önemine değindi.
Yapamadıklarımızla sorgulayın…
Konuşma boyunca anayasal direniş hakkının önemine dikkat çeken Kaboğlu, baroların yalnızca yaptıklarıyla değil, yapmadıklarıyla da sorgulanması gerektiğini belirtti. Kaboğlu, avukatların toplumda yaşanan adaletsizliklere karşı duyduğu acıyı dile getirdi. Kaboğlu, hukukun hiçe sayıldığı, insan haklarının yok sayıldığı ve siyasetin her alana sirayet ettiği bir ortamda, avukatların hak arama mücadelesinin önemine vurgu yaptı. Kaboğlu, baskılara ve soruşturmalara boyun eğmeyeceklerini ifade etti.
Sonuçların belli olmasının ardından Kaboğlu’na tebrik yağdı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Gezi Parkı davasından iki buçuk yıldır cezaevinde olan ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına rağmen tahliye edilmeyen ayrıca milletvekilliği düşürülen Can Atalay da Baro Seçimleri öncesi sosyal medya hesabı X’ten bir mesaj yayınladı.
Atalay mesajında şu ifadeleri kullandı: “İstanbul Barosu Genel Kurulu Sayın Divanı’na Anayasa’ya aykırı olarak, Anayasa’nın askıya alınması pahasına Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde tutulmaya devam ettiğim için önceki genel kurulumuza olduğu gibi bu Genel Kurulumuza da katılamıyorum. Mazeretimin kabulünü diliyorum. Tüm uluslararası kurallar; insancıl hukuka ilişkin kazanımlar ayaklar altına alınarak Gazze’de sürdürülen soykırımcı savaş ve Lübnan’ın işgali girişimi koşullarında; ülkemizde Anayasal düzenin askıya alınmasına ve hukukun temel ilkelerinin dahi çiğnenmesine ilişkin zorlu görevler yüklenen İstanbul Barosu Genel Kurulumuzu selamlar, başarılar diliyorum.”