İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, bu sabah İsmail Küçükkaya’nın Halk TV’de sunduğu programa konuk oldu. Dervişoğlu, Suriye’deki gelişmelerden, asgari ücrete, emeklilerin durumundan erken seçime, il seçiminden halkın geçimine kadar birçok alanda açıklamalarda bulundu.
Genel Başkan Dervişoğlu, sadece 7,5 aylık genel başkan olduğunu açıklayarak şimdiye kadar kendisini tanımayanların artık daha yakından tanıyacaklarını söyledi.
Dervişoğlu, ilk açıklamasını Suriye’ye ayırarak çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Dervişoğlu birilerinin Türkiye’nin plaka sayısını yükseltme gibi söylemde bulunduğunu fakat emperyalist odakların Türkiye’nin plaka sayısın düşürmek istediğini anlattı.
‘ESAD GİTTİ MİSAFİRLİK BİTTİ’
Suriye’de Türkiye’nin sınır güvenliğini koruması lazım. Bunun için Türkiye acil plan durumuyla bunu yapmak zorunda. Esad gitti, misafirlik bitti. 238 bin vatandaşlık iptal edilmeli. Çözülmesi gereken büyük bir sorun var ortada. Suriyelilerin Türkiye’de gayrimenkul alma ihtimali yok bu Atatürk zamanında yasaklanmış. Elde ettikleri vatandaşlık bir kararname ile yapılmış. İptali için Danıştay’a müracaatta bulunduk.
Herkes biliyor ki Suriye bölünecek. Irak’ta yaşananlar bugün Suriye’de yaşanıyor. Birileri ‘Kimsenin toprağında gözümüz yok’ derken ortada paylaşacak bir ülke yok. ‘Kimin toprağını paylaşıyorsunuz’ diye sordu.
Dervişoğlu, partisinin göç politikaları için özel bir başkanlığı olduğunu belirtip Suriyelilerin artık ülkelerine dönmesi gerektiğini söyledi. Dervişoğlu anayasa hakkında görüşlerini aktararak şunları ifade etti:
Dervişoğlu, TBMM’deki partilerin Anayasa değişikliği için kapıları kapattığında da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olabilmek için tek hamlesinin milletvekili transferi olacağını söyledi.
Bu durumda da erken seçimin gündeme getirildiğini açıklayan Dervişoğlu, “Şimdi bir erken seçimden bahsederseniz o erken seçim yapmanın koşullarını kendi siyasi beklentisine cevap verecek halde şey eder, projelendirir.
Zaten iki şeyleri var, imkanları var. Biri anayasayı değiştirmek. Biri de erken seçim almak. Muhalefetin burada yapması icap eden şey aslında anayasa değişikliklerine kapalı durmaktı.
Ve erken seçimi böyle şövalye mantığıyla gündeme getirmemeliydi. Eğer bu ülkenin gerçekten seçime ihtiyacı varsa ki elbette ki var ama sadece seçime değil, bir iktidar değişikliğine ihtiyacı var” dedi.
Başkan Dervişoğlu, şöyle devam etti:
“Anayasa bu hakkı Sayın Cumhurbaşkanı’na veriyor.
bu anayasa diyor ki Sayın Cumhurbaşkanı seçimin yenilenmesini isteyebilir. Bu onun yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasının da önünü keser.
Ama memleket için seçim gerekiyorsa, üç dönem seçilmiş bir cumhurbaşkanı zaten anayasaya göre aday olamayacakken dördüncü defa aday olmasını arzulayan insanlara karşı feragat sergileyebilir.
Ve Türkiye’de seçim kararını resen kendisi alır ve Türkiye’yi seçime götürür.
Şimdi bunu ne için söylüyorum bakınız? onun oyun kurmasını engellemek için söylüyorum.
Onun iştahının kabarmasının engellenmesi için söylüyorum.
Türkiye’de farklı tartışmalar yaşanıyor çünkü. Recep Tayyip Erdoğan aday olacak, onun yolunu bulacak. Ya Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendisini bir şey yapmak için yol arayan adamın yönettiği bir devlettir diye ön kabul Ama şöyle şöyle de var efendim.
Recep Tayyip Erdoğan aday olmak ve aday olduğu seçimi kazanmak için, aday olması muhtemel insanların aday olmasını engelleyecek hukuki süreçler başlatacaktır türünden de endişeler var Türkiye’de. Türkiye bunu 21. yüzyılın başında hak eden bir ülke midir
Ve bütün bunlar Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve etrafındaki zevatın karakteristik özelliklerinden kaynaklı handikaplar.
Yani hırsını bir tarafa koysa tek başına bir kişi bunu yapabilir. Türkiye’deki bu tartışmaları da ortadan kaldırabilir.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde şu anda Cumhur İttifakı dışındaki partilerin, “Erken seçime kapalıyız kardeşim. Çok ilginç, önemli. Anayasa değişikliğine de kapalıyız.” Dediklerinde Tayyip Erdoğan’ın tek bir alternatifinin kalacağını dile getiren Dervişoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“O da kendisinin siyaseten intiharı anlamına gelir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 360 kişilik nitelikli çoğunluğu yakalamak için siyasi transferler yapması. Onun dışında bir alternatif kalmaz ve toplumda yaşanan bu gerginlik de sabun köpüğü gibi aşağıya çekilir.”