Müslüman coğrafyasında “Müslüman” arar olduk..!
Esad Suriye’yi terk etmeye hazırlanırken, belki de terk etmişken Esad’la görüşülsün gibi ifadeler kullanan Özgür Özel açıklama yapmış:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sahip olduğu bilgilere sahip olmadığını dile getiren CHP Lideri;
“Erdoğan’ın elinde MİT var, sahada Türkiye Cumhuriyeti’nin birçok elemanı var.
Biz ana muhalefet partisiyiz. Sağ olsunlar devletin bilgisi, belgesini kendilerine özel gibi tutuyor. Ben ne dediğimin çok farkındayım. O gün değil, Pazartesi Şam düşseydi, kimse Özgür Özel bunu dedi demezdi. Kilis’teyim o arada. O konuşmayı yaptıktan 16 saat sonra Esad’ın ülkeyi terk ettiğini öğrendik.”
Sayın Özel;
Olacak olanları sen öngöreceksin, tahmin edeceksin ve kurmaylarınla istişare edeceksin. Sen ana muhalefet partisi liderisin, sıradan bir mahalle muhtarı değil.
Bakanına, silkeleyin şu belediye başkanlarını diye talimat verenin sana bilgi vermesini mi bekliyorsun?
Bir vatandaş olarak benim sahip olduğum bilgilere muhalefet lideri olarak sen sahip değilsen orada durman çok büyük bir hata zaten.
Aslında Ortadoğu’da, Müslüman coğrafyasında ve ülkemizde yaşananlar tek başına liderlere mal edilemez.!
Cahil toplumlar, bunların içinde en fazla da Müslüman geçirenler manipüle edilmeye müsaittir. Maalesef bu her alanda böyledir. İşte daha taze gündemde olan, çevremizde Irak’ta, İran’da, Suriye’de yaşananları görüyoruz.. O coğrafyaya dahil edilebilecek, Mısır’da, Libya’da, Lübnan’da ve benzer birçok “Müslüman geçinen” ülkede olduğu gibi.. Afganistan’ı artık örnek vermiyorum bile..!
Cahil bırakılmış ve din ile kandırılmış bu kitleler manipüle edilerek, sürü psikolojisi ile yönetilirler. Öyle bir etki yaratılır ki, onlara karşı çıkanları hainlikle, cahillikle, düşmanlık yapmakla suçlayabilirler. Kimisinin cahilliği, bir başkasının merhameti, bir diğerinin hurafeye dayalı inançları kullanılır. Çıkar ve menfaatlerini, makam ve mevkilerini ön planda tutan azınlıkları konuşmuyorum zaten.! Bunlar her yönetimin peşine takılanlardır.
Bunu Amerika, İsrail, Rusya gibi toplum psikolojisi konusunda çok iyi ekipleri olan ülkeler, bu toplumların içinde kullanılmaya müsait liderler aracılığı ile yaparlar. Son örnekte Suriye’deki Esad olayında yaşanılan gibi. Bu diktatörler ülkesinden kaçana kadar bir kahraman, iyi bir lider, vazgeçilmez bir önder olarak kabul edilir. Hatta kaçtıktan veya öldükten sonra da kahramanlığı devam ettirilenler vardır..
Esad, ülkesini kaçarak terk ettikten hemen sonra medyaya yansıyanlara bir bakıyoruz da;
Suriye’de olanlar, Suriye hapishanelerinde hatta toplu işkence merkezleri diyebileceğimiz yerlerde yaşananlar korkunç ve zalimce..
Bu tablodan daha korkuncu ve üzücüsü olamaz amma velakin yeni rejimin de Taliban’dan ve siyonist kuklası zalim Esad’tan pek farklı olacağını sanmıyorum.. Bir yıla kalmaz taht kavgaları başlar ve yine “Müslüman Müslüman’a” aynı eziyetleri yapmaya devam eder. Tabii bunların sadece adı Müslüman. Ortadoğu’da ben pek Müslüman olduğuna inanmıyorum.! Her şeyin istisnası yine de vardır. Yanılmayı çok istiyorum ama uzun vadede bugüne kadar hiç yanılmadım.!
Bu olanlar, sürekli dile getirdiğimiz gibi; Allah’ın bahşettiği aklı kullanmayan, kendini inançlı sayan, bunların hangi dinden olduğu da önemli değil, böyle cahil, kindar, “aklınca dindar” ve manipülasyona müsait kitleler yüzünden gerçekleşiyor.
Bundandır ki yıllardır diyoruz: Bunun sağlı-solu, okumuşu-okumamışı, inançlısı-inançsızı yok..!
Akletmeyen, sorgulamayan ve körü körüne biat eden bir kitle. Böyle bir kitleye ne kitlersen kitle. Adamlar sürekli yaptıkları sosyal deneylerle bunu görüyor ve toplumları istedikleri gibi manipüle ederek çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kullanıyorlar.