.

Facebook
Twitter
LinkedIn

 

   Halkın büyük bir kesimi mutsuz, keyifsiz ve hayatını idame ettirmekte zorlanıyor. Gençler bunalımda. Sanal kumar, alkol, sigara, uyuşturucu ve ahlaksızlığın kucağında.. Emekliler açlık ve imkansızlıklarla boğuşuyor.

Sen bana kalkmış; milli gelir arttı, ihracat rekorları kırıyoruz, bilmem şu kadar büyüdük, şu kadar İmam Hatip, bu kadar Kur’an Kursu açtık, bu kadar Cami yaptık, dindar bir nesil yetiştiriyoruz gibi masallar anlatıyorsun..

 

Rahmetli Levent Kırca aklıma geldi;

Anlat anlat, heyecanlı oluyor.

 

Bildiğiniz tek çözüm; yasaklar ve keyfi uygulamalar..

Vergiyi azalt, vergiyi çoğalt.

Cezayı indir, cezayı yükselt.

Mesaiyi azalt, tatili arttır.

Halbuki olay çok basitti;

Adalet, Ahlak ve Eğitim seviyesini yükseltmek.!

 

Amma velakin bunun içinde; Adil, Ahlaklı ve Eğitimli insanlar gerekli.

Dindar bir nesil yetiştireceğiz diye diye kindar bir nesil yetiştirdiler. Yıllardır içlerinde kor gibi yanan “kinlerini” bir alev topuna çevirdiler.

 

Her şeyin temeli, dinin de bilimin de temeli ahlaktır. Yüce Peygamberimiz, ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim diyor.

 

Toplumun bir kesimine bakıyorsun:

“Beş vakit namazına beş daha katıyor” ama çalanı çırpanı, yolsuzluk yapanı savunuyor.! Neden diye sorunca da;

Gelecek olanlar daha mı iyi?

Eskilerde çalıyordu diyor.

 

Narin ile, genç polis memuru ile, yeni doğan çetesi ile gündem oluşturulan Türkiye’m, ah bir bilsen arka planda bu vahim olaylara rahmet okutacak nice vahim planlar ve olaylar senden saklanıyor.

 

Küçük hastane ve klinikleri kapat, “büyüklerine” ve yandaşlara pazar payı aç.

 

   Ülkem, şirazeden çıkmış, yaprakları her bir yana dağılmış kitap misali.. Derleyip toparlayacak bir cilt ustasına ihtiyacı var.

 

Evet, eskiden Türkiye daha fakirdi ama insanlar çok daha mutluydu. Varlıkta adaletsizlik değil, yoklukta bile adalet vardı. Sokaklar mutsuz insanlarla doldu.

 

   “Ne Dinidar, ne Kindar ne de Zengin.”

Sıradan insanlar sadece mutlu olmak istiyor..

 

Neden bu durumdayız?

Bu sadece siyasilerin suçu mu?

Hayır tabii ki.

Cehalet ve aptallık kol kala.

 

Bir platformda/sosyal medyada hakaret içermeden, itham etmeden yorum yapıyor, fikrini beyan ediyor veya bir yazı yazıp paylaşımda bulunuyorsun. Bakıyorsun alakasız bir cahil, imla hatalarıyla dolu bozuk cümlelerle savunma, hatta saldırı moduna geçmiş. Üstelik büyük bir çoğunluğu da bunu herkese açık sayfada değil, özelden yazarak yapıyor. Bu kadar da sünepeler..

 

   Sayfasına bakıyorsun montaj ya da bağlamından koparılarak cımbızlanmış sözler, hazır alıntılar veya videolar paylaşıyor. Kendine ait hiç bir fikir beyanı yok. Daha doğrusu kullanacak bir beyni ve fikri yok.

 

Bu cahil troller ülke de esnaf, ticaret erbabı, memur, vatandaş, her şeyden önemlisi seçmen.!

 

“Ne kadar anlatırsan anlat, anlattıkların karşındakinin anladığı kadardır.”

 

Bundan dolayıdır, düşünür demiş ki;

“Bin anlayana ben anlatırım, bir anlamayana sen anlat.”

 

Yunus Suresi 42 ayette Yüce Yaradan şöyle buyuruyor:   “İçlerinde sana kulak verenler de vardır. Peki, sağırlara sen mi işittireceksin? Hele bir de akıllarını kullanmıyorlarsa.”

 

Partisine, liderine, şeyhine methiyeler dizmek, biat etmek ve dediklerini ibadet şevkiyle tekrarlamaktan başka bir “akli yeteneği” olmayan, akledebilenleri ise tehlikeli gören insanların yaşadığı bir döneme denk geldik.

 

Hâla, vardır bir bildikleri diyor. Yahu tek bildiklerinin seni sömürmek ve ülkeyi bitirmek olduğunu ne zaman anlayacaksın?

 

Cahil, bilmeyen değil, akletmeyen ve öğrenmeyendir..!

 

Şair Eşref ne güzel hicvetmiş;

Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler,

Vatandaş soyulurken aldırmıyor öküzler!

Hayadan eser yoktur nafile bütün sözler,

Beyhude inat etme hemen salla başını,

Dilini tut, uslu dur, zıkkımlan maaşını.

 

Şeyh Sadi Şirazi ise;

“Şaka yoluyla söylenmiş olsa bile, akıllı insanın ders alamayacağı söz yoktur.

Ama cahilin önünde yüz tane hikmet kitabı okusalar, bu onun kulağına şaka gibi gelir.” Diyor.

.

Son dönemde yaşanan bazı gelişmeler, Türkiye'nin siyasi tarihinde damga vuran 28 Şubat…

Mustafa AYDIN Mustafa AYDIN

Size almalısınız. Artık şart!

E-posta güvenliği artık bir zorunluluk   E-posta iletişimi modern iş dünyasında kilit öneme…

kalem kalem

Kral kral’a karşı!

MHP'li vekilin hurda araçlara ÖTV indirimi teklifine AKP'nin engeline takıldı. Meclis'e sunulan…

kalem kalem