Konu Kıbrıs mı?

Facebook
Twitter
LinkedIn

Ertuğrul Doğan, “Kıbrıs üzerinde oynanan oyunlar”a dikkat çektiği yazısında büyük ülkelerin cin fikirlerini anlattı.

Oldukça ilginç bulduğun yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.

Yazının tamamı şöyle:

“Türk devletlerinin Güney Kıbrıs’ta elçilik açma kararı Türkiye’de geniş yankı uyandırdı. Kimileri bunu KKTC’ye ihanet olarak görse de mesele aslında çok daha büyük bir jeopolitik oyunun parçası. Bu karar, Orta Asya’daki büyük güç rekabetinin, ekonomik bağımsızlık arayışlarının ve bölgesel ittifakların sonucudur.


Özbekistan ve Kazakistan Zaten Tanımıştı: Yeni Olan Elçilik Açmak

Gündemdeki haberlerin aksine Özbekistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni 1997 yılında tanımıştı. Kazakistan da uzun süredir Rum Kesimi’ni tanıyan ülkeler arasında. Hatta İtalya’nın Rum Kesimi Büyükelçisi, aynı zamanda Kazakistan’a akredite elçi olarak görev yapıyor. Yani yeni olan, bu ülkelerin elçilik açma kararı.


Türk Devletlerinin 35 Yıllık Arayışı: Bağımsızlık ve Kalkınma

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana Türk devletleri, tam bağımsızlık ve kalkınma hedefiyle yola çıktılar. Bu hedef doğrultusunda Rus etkisini kırmak için ABD, AB ve Çin gibi büyük güçlerle ilişkiler geliştirmeye çalıştılar. Özellikle Batılı yatırımcılar bölgeye çekilmeye çalışıldı. Ancak bu strateji siyasi anlamda başarılı olmadı.


ABD Neden Başarısız Oldu?

ABD’nin başarısızlığı büyük ölçüde kendi politikalarının sonucu oldu. Renkli devrimler süreci, ABD’nin kendine yakın rejimleri halk ayaklanmalarıyla devirmesiyle sonuçlandı. Kırgızistan ve Özbekistan’daki üsler bu süreçte kapandı, Kazakistan’daki imtiyazlar sona erdi. Bu gelişmeler Türk devletlerinde güven krizine yol açtı.


Çin’in Sessiz ve Güçlü Yükselişi

Bu boşluğu Çin doldurdu. Bugün Orta Asya devletleri enerji kaynaklarının büyük bölümünü Çin ve Rusya’ya satıyor. İthalat ve ihracatın büyük kısmı da yine bu iki ülkeyle yapılıyor. Çin, bölgedeki ekonomik etkinliğini siyasi nüfuza dönüştürmeye devam ediyor.


AB Neden Geç Kaldı?

Avrupa Birliği, Orta Asya’ya stratejik önem atfetmeye 2000’li yıllarda başladı ancak harekete geçemedi. AB içindeki Rum Kesimi ve Yunanistan vetoları, Türk devletleriyle geliştirilecek projelerin önünü kesti. Özellikle enerji projeleri bu yüzden tıkandı.


Türkiye’nin Enerji Stratejisi ve Veto Engeli

Türkiye’nin Demirel ve Erdoğan dönemlerinde geliştirdiği enerji projeleri, Türk devletleri ve AB için stratejik fırsatlar sundu. Bu projelerle Rusya’ya olan enerji bağımlılığı sona erecekti. Ancak AB içindeki Rum vetoları nedeniyle bu fırsatlar değerlendirilemedi ve Türk devletleri yönünü Çin’e çevirdi.


Kıbrıs Doğalgazı ve Deniz Yetki Anlaşmaları

Doğu Akdeniz’deki zengin doğalgaz rezervleri, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın stratejilerini sertleştirdi. Türkiye’nin Libya ile yaptığı deniz yetki anlaşması, bu planları bozdu. Türk devletleri bu noktada artık Güney Kıbrıs ile rakip konumuna geldi.


AB’nin Yeni Stratejisi ve Türk Devletleri İçin Anlamı

ABD’nin önceliğini Pasifik’e ve Çin’e kaydırması, AB’yi Orta Asya’da yeni bir rol üstlenmeye itti. AB’nin Türk devletlerini stratejik ortak ilan etmesi bu açıdan önemli. Özellikle Tacikistan’ın da sürece dahil edilmesi dikkat çekici. Bu ortaklık, Türk devletlerinin Rusya ve Çin’e olan bağımlılığını azaltmak için belki de tek seçenek.


KKTC Meselesi: 12 Milyar Dolar mı, Zenginleşme mi?

Türk devletlerinin Güney Kıbrıs’ta elçilik açması Türkiye’de “KKTC’yi 12 milyar dolara sattılar” şeklinde yorumlandı. Ancak asıl mesele para değil. Bu adım, AB ile ilişkileri veto engeline takılmadan ilerletebilmenin anahtarı olarak görülüyor. Seçim, zenginleşme ile fakirlik arasında yapılıyor.”

Eksikler can sıkmayacak!

Adana Demirspor Deplasmanında 5 Eksikle Sahaya Çıkıyor! İşte Muhtemel 11 Trendyol Süper…

kalem kalem

Sağlık Emekçileri Şiddete Karşı Ayakta: SES Trabzon Şube Başkanı Metin Serdar’dan Net Mesaj

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Trabzon Şube Başkanı Metin Serdar,…

kalem kalem

Haftayı stabil geçirdik!

Geçen Hafta Ekonomide Neler Oldu? | 14–18 Nisan 2025 Haftalık Ekonomi Özeti…

kalem kalem