Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, en düşük emekli aylığının 10 bin, asgari ücretin 17 bin lira olduğu Türkiye’de vekaletle kurban kesim bedelinin 11 bin 750 lira olarak açıklanmasıyla acı gerçeğin tekrar ortaya çıktığını söyledi. Halkın açlık, yoksulluk ve sefaletle yüz yüze bırakıldığını anlatan Barut, “Ülkemizde milyonlarca insan et yiyemiyor. Bu şartlarda asgari ücretli, 10 bin lira maaş alan emekli nasıl kurban kesip et yiyecek. Yurttaşın yine bayramını zehir ettiler. Bu kara düzen son bulsun” dedi.
“ÜRETEN DE TÜKETEN DE MAĞDUR”
CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yaptığı, ‘Bu yıl vekaletle kurban kesim bedeli yurt içinde 11 bin 750 Lira, yurt dışında ise 4 bin 750 Lira olarak belirlenmiştir’ açıklamasına tepki gösterdi. Yemden samana üreticilerin bütün girdilerinde fahiş artış olduğunu, buna karşın et ve süt fiyatlarının binbir emekle üreten besicilerin aleyhine geliştiğini aktaran Barut, “Bu acı gerçeğe rağmen halkımız ise fiyatı 600 liraya dayanan kıymanın, kuşbaşının tadını unuttu. Tavuk eti bile halkın sofrasına uğramaz oldu. Üretenin de tüketenin de mağdur olduğu bu düzeni AKP iktidarı yarattı” diye konuştu.
“BU KARA DÜZEN DEĞİŞMELİ”
Sürdürülebilir bir üretim, vatandaşın tüketebildiği bir sistem için üreticilerin ve tüketicilerin feryadına kulak verilmesini isteyen Ayhan Barut, şunları kaydetti: “Ülkemizde ürettiğinden kazanamayan besicilerimiz ineklerini kesime göndermeye devam ediyor, yurttaşlarımız ise et ve süt alamaz halde. Bu kirli düzen ancak üretenin kazandığı, tüketenin rahatça alabildiği bir sistem kurulursa düzelir. Bunun yolu da üreticinin daha çok üretmesi ve kazanması için desteklenmesinden, tüketicinin de gelirinin artmasından geçer.
Diyanet İşleri Başkanı yurtiçinde 2024 yılı vekaleten kurban kesim bedelini 11 bin 750 lira olarak açıklıyor. Ancak 10 bin lira maaş alan emeklimiz nasıl kurban kesip evine et götürecek? 17 bin lira alan asgari ücretli nasıl kurban kesecek?
Ülkemizde çok uzun zamandır yaşanan ekonomik krizin faturasını toplumun tüm kesimleriyle beraber hayvancılık sektöründeki üreticilerimiz de ödüyor. Mazot, saman, yonca, yem, silaj, ot, bakım, elektrik, su ve tüm masraflar fahiş oranda artarken besicilerin derdini kimse görmüyor. Maaşları ve gelirleri fahiş zamlarla, yüksek enflasyonla çalınan halkımız da kara kara düşünüyor. Yurttaşın yine bayramını zehir ettiler. Sebep belli, yaşananlar ortada. Bu kara düzeni değiştirmek zorundayız”