Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 18 yıl sonra ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) ziyaret ederek CHP lideri Özgür Özel ile görüştü. Görüşmede anayasa çalışmaları ve ekonominin yanı sıra Gazze, Gezi Davası tutukluları, kayyım uygulamaları ve belediyelerin gündeme geldiği belirtildi.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel toplantı sonrası yaptığı açıklamada, görüşmeyi “ülkemiz demokrasisi açısından son derece önemli bulduklarını” ifade etti.
Yücel, “İktidarın şimdiye kadar kapattığı diyalog kanallarını Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel başkanlığındaki CHP’nin açmış olması Türk siyasi tarihi açısından önemli bir adımdır. Diyalog, istişare, müzakere; demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarıdır. Toplumun ve ülkenin sorunlarının çözülmesine katkı sunacak her konuda CHP olarak katkı sunmaya hazırız,” dedi.
18 yıl sonra: Erdoğan’dan iade-i ziyaret
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğlen saatlerinde CHP Genel Merkezi’ne geldi. Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da eşlik etti.
Yaklaşık 1 buçuk saat süren toplantıda yalnızca CHP İstanbul Milletvekili ve eski büyükelçi Namık Tan ve AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş hazır bulundu.
Ziyaretin ardından bir açıklama yapılmadı.
31 Mart seçimlerinin ardından Özel’in çağrısına cevap veren Erdoğan 2 Mayıs’ta Özel’i AK Parti Genel Merkezi’nde ağırlamış, bu görüşme siyasette normalleşme tartışmasını başlatmıştı. Toplantı sırasında Özel’in koltuk düzeni ile ilgili çekincelerini dile getirmesinin ardından iade-i ziyaret gündeme gelmiş, Erdoğan CHP’yi ziyaret edeceğini duyurmuştu.
Erdoğan en son 18 yıl önce CHP’yi ziyaret etmiş, dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüşmüştü.
Ekonomi ana konular arasındaydı…
Parti sözcüsü Ömer Çelik görüşmede ekonomi ile ilgili konuların da gündeme geldiğini belirterek “Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız ve genel başkanımız OVP ve 12. Kalkınma Planı ile yürüdüğümüz bu güçlü yolda elde edilen kazanımların korunacağını ifade ediyorlar. Şimdiye kadar yapılan çeşitli çağrılara rağmen herhangi bir şekilde popülizme tevessül edilmeyerek bu programa bağlılığımızı ve Türkiye’nin bu konudaki istikrarı koruyacağını, programa zarar veren tutumlardan kaçınılacağını ifade etmişlerdir,” dedi.
Çelik, “Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanımız arzu edildiği takdirde CHP tarafına Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Mehmet Şimşek’in bilgi vereceğini ifade etmişlerdir,” dedi.
Ev sahibinden açıklama…
Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü Deniz Yücel, toplantı sonrası yaptığı açıklamada normalleşme sürecine vurgu yaptı.
Yücel’in açıklamalarından satır başları şöyle:
“Bizim normalleşme olarak ifade ettiğimiz bu sürecin toplumda da olumlu karşılaştığını müşahade ediyoruz. Bugün ülkemizde var olan ve her kesimin etkilendiği temel sorunların çözümünün siyaset kurumunda olduğunu biliyoruz. CHP olarak ülkede yaşanan her sorunun eğer çözülmek istenirse siyaset kurumu tarafından mutlaka çözülebileceğini biliyoruz.
Ülkemizde çok uzunca bir süredir devam eden kutuplaştırma ve ayrıştırmanın olumlu sonuçlar vermediğini hep birlikte yaşadık ve tecrübe ettik. Bu nedenle toplumsal huzuru tesis edecek şekilde siyasi partilerin diyalog içerisinde olmasını önemsiyoruz. Açılan diyalog kanalı bizi, inandığımız ilkeli muhalefet ve toplumun sesi olmaktan vazgeçirmeyecek. Sorunu olan her kesime el uzatacağımızdan ve gerektiğinde en sert muhalefeti yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal tıkanmışlığın çözülmesi konusunda kararlı duruşumuz devam edecek.
CHP olarak çığ gibi büyüyen sorunların çözümü konusunda 31 Mart’ta partimize halkımızın verdiği sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Siyaseti insan için toplum için yapıyoruz. Türkiye’nin ihtiyacı olan sorunların çözülmesidir.
Sayın Özgür Özel ve Sayın Cumhurbaşkanı, ülkenin sorunlarına ilişkin kendi pencerelerinden gördükleri birçok hususu birbirleriyle paylaştılar. AK Parti cephesinden Sayın Ömer Çelik’in yaptığı bir açıklama söz konusu. Sayın Cumhurbaşkanına tüm toplumu ilgilendiren konuları ilettik. Hükümlü generaller meselesi geçen görüşmede iletildi. Konu gecikmeli de olsa çözüldü. Bu konuda Sayın Özgür Özel, Cumhurbaşkanı’na teşekkürlerini ifade etti.
Sayın Özgür Özel, temmuz ayında asgari ücrete mutlaka ara zam yapılması gerektiğini, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çekilmesi gerektiğini, üretim maliyetleri altında ezilen çay ve hububat üreticilerinin mağduriyetleri giderecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini, atanmayan öğretmenleri, özel okul öğretmenlerinin yaşadığı sorunları, staj ve çıraklık mağdurlarını, emeklilikte kademe bekleyenlerin durumunu ve 6 Şubat’ta çok büyük bir felaket ile sarsılan depremzedelerin sona erecek olan kira yardımını da görüşmede gündeme getirdi.
Sayın Ömer Çelik’in ifade ettiği gibi toplumun ekonomide bir kazanımı olduğunu düşünmüyoruz. Toplumun çok küçük ve dar bir kesiminin lehine geçmişte birtakım gelişmeler oldu ancak bu yeterli değil. Ekonomide bir kazanım olacaksa hayat pahalılığı altında ezilen kesimlerin yani yoksulun, emeklinin, emekçinin, asgari ücretlinin, çiftçinin, esnafın, ezilen kesimler lehine bir kazanım olması gerektiğini düşünüyoruz.
Bugüne kadar kaynak transferi tersine işledi. Kaynak transferlerinin yoksula, çiftçiye, dar gelirli lehine yapılması gerektiği genel başkanımız tarafından Sayın Cumhurbaşkanı’na iletildi. Ülkedeki bu gelir adaletsizliğinin çözülmesi için öncelikle vergi adaletinin sağlandığı bir sistem kurulması gerektiği ve bu nedenle öncelikle mevcut bütçe üzerinde tüm siyasi partilerin, komisyonların bir araya gelerek TBMM’nin çalıştırılması gerektiği genel başkanımız tarafından iletildi. Biz şüphesiz iktidara geldiğimizde zaten bir vergi reformu yaparak az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alan bir sistemle mevcut adaletsizlikleri ortadan kaldıracağız. Sadece vergide adalet değil, ülkede başka adalet bekleyenler olduğu Gezi davası, Sinan Ateş davası, Emine Şenyaşar davası ve kayyım meselesi genel başkanımız tarafından gündeme getirildi. Genel başkanımız Sayın Cumhurbaşkanı’nın Ayşe Ateş’e randevu vermesini çok olumlu ve doğru bulduğunu kendisine ifade etti.”