Kültür yolunda tasarruf olmaz, festival olur..!
Ben ekonomistim, onlar ekonomiden ne anlar noktasından, muhalefete gidip bize birkaç tane ekonomistle destek verin noktasına gelmek.!
Sayın ana muhalefet; dibe doğru dalışa geçen ekonomiyi kurtarmak adına, ülkemiz ve milletimiz adına bu desteği verin. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Seçmeniniz kızsa da vatanını, milletini düşünen ve sahip çıkan bir kitle olduğu için sizi anlayacaktır.
Sizler, onların çoğunluğu gibi “akletmeyen, sorgulamayan ve körü körünü biat eden” bir kitle değilsiniz.
Beri tarafta son günlerde yeniden alevlenen hatta 28 Şubat’ın rövanşı izlenimini yaratan giyim kuşam tartışmaları.
Bir ülkede hâla giyim kuşam üzerinden; kapalıdır şöyledir, açıktır böyledir diye ayrımcılık yapılıyorsa o ülke geri kalmış bir ülkedir.
Ahlakın “A”sından bahsetmeyip, İslam’ı hac, namaz, tesettüre indirgeyen bir kitleden İslam toplumu diye bahsedilemez.
Ekonomik refah deyince kendi cebine ve cüzdanına bakan, başkalarının çektiği çile veya yaptığı israf kendisine ilgilendirmeyen insanlardan “Müslüman diye” bahsedilemez.
Adam “en az” 50 bin lira civarında maaşını alıp cebine indirmiş, 9 günlük tatilde de keyfini tepe tepe yapacak. Yılın neredeyse yarısı çalışmıyor. Emekliye on gün önceden verilecek on bin lira maaşa ise gerek yok, zamanı gelince alsınlar diyor.
Eminim bayram namazını da en ön safta kılmıştır münafık. Gel de şimdi bunun namazına niyazına kanarak Müslüman de.! Sözde Müslüman işte.
Namaz, oruç, hac ibadetini insanların gözüne soka soka yapan, böbürlene böbürlene gittiği Mekke’yi, gezdiği camileri, yatırları anlatan “bir Müslüman” diğerlerine örnek olamaz.
Haram lokma ile yapılan ibadet, makbul ibadet değildir. İstediğin kadar hacca koş, camiye koş, dergaha koş. Haramın yeri başka, onun yeri başka diyorsan o da senin bileceğin iş.! Senin de yerin başka demek ki. İslam’da yerin yok..
Başkasının derdi ile dertlenmeyen, başkasının çektiği acıyı hissetmeyen, hatta ondan mutlu olan insana “Müslüman bile” denmez.. Böyle Müslüman olmaz olsun.
Kendi kafalarına ve keyiflerine göre bir İslam anlayışı yaratan, onunla amel eden, diğerlerini de bunlara inandırmaya çalışanlar için Yüce Yaradan Âl-i İmrân Suresi – 78. Ayet’inde ne güzel buyurmuş:
“Onlardan bir grup, kitapta olmayanı ondan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler ve Allah katından olmadığı halde, “Bu Allah katındandır” derler. Onlar bile bile Allah hakkında yalan uydurmaktadırlar.”
Bir ilimizde işgüzar bir okul müdürü mezuniyet törenine bazı kız öğrencileri almıyor. Neymiş efendim? Kılık kıyafet yönetmeliği falan filan. Sonraki tartışmalar ortaya çıkarıyor ki;
Öğrencilerin kıyafetleri Allah’ın emirlerine uygun değilmiş. Tamam öyle diyelim.
Peki hırsızlık, yolsuzluk, faiz, torpil, adam kayırma, kul hakkı yeme, çalışmadan 85 milyonun sırtından maaş almak, bunlar Allah’ın emirlerine uygun mu?
Az münafık değilsiniz..
Bugünkülerin büyük bir kısmı, Kur’an’ın kapaklarının içindekini değil, kendi kafalarının içindekini din kabul ediyorlar. Şeyhinin, hocasının dediklerine itibar ediyor, biat ediyor ama Allah’ın kitabından bihaberler.
Türkiye’de 16 ilde, Kültür Yolu Festivalleri adı altında bir israf ve kültürsüzlük organizasyonu düzenlediler. Hâla devam ediyor.
Trabzon’da eski fuar alanında “tasarruf tedbirlerine uygun” ihtişamlı bir platform kurduk. Ünlü birkaç sanatçı da getirip “vur patlasın çal oynasın” tasarruf tedbirlerini ve Gazze’de zulüm gören Müslüman kardeşlerimizin durumunu kutluyoruz.. Kültürlü bir milletiz, “Kültür yolunda” itibardan pardon kültürden tasarruf olmaz..
Garsonların ve motokuryelerin bahşişlerine bile vergi koymaya kalk ama baştan aşağı kültürsüzlük kokan “kültür festivallerine” milyonlar harca..
Mustafa Çamran Savehî, (İranlı akademisyen, fizikçi, siyasetçi) şöyle demişti:
“Evet, benim bu zifiri karanlığı topyekûn ortadan kaldırmam mümkün olmayabilir. Fakat bu küçücük ışık ile “karanlıkla nurun,” “hak ile batılın” arasındaki farkı gösterebilirim.
Ne kadar küçük olsa da, ışığı arayan kimselerin kalbinde bu ışık büyüyecektir.”