Kayseri’de, Hatay’da, Suriye’de kontrol ettiğimiz bölgelerde vahim denilebilecek olaylar yaşanıyor. Besleyip büyüttüğümüz Kargalar gözümüzü oymaya çalışıyor..
Size ısrarla, çözüm süreci saçmalığını başlatmayın denildi.
Size, Suriyelileri ülkeye sokmayın denildi.
Üzerine basa basa, yapmayın etmeyin, bunun ülkemiz için bedeli ağır olur denildi.
Siz ise sürekli, bilerek ve isteyerek aksini yaptınız. Onlar bizim din kardeşimizdir, onlar muhacir biz ensarız dediniz. Siz nemalandınız, bedelini ise biz ödüyoruz.
Kuva-i Milliye gibidirler dediğin, besleyip büyüttüğün şerefsizler, Suriye’de Türk bayrağını indiriyor ve yakmaya kalkıyor..!
Onlar sizin din kardeşleriniz, bizim değil. Biz Müslümanız Elhamdülillah.
Ekonomi desen okyanusta fırtınaya yakalanmış bir gemi gibi. Çalkalandıkca içindeki her şey birbirine giriyor.
Mehmet Şimşek, “Son aylarda kaynak girişi güçlü oranda arttı. Şu an bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz” diyor. O konuşmaya devam ederken, yabancılar ve bizim içimizdeki hainler dövizini bozdurup, evini, arabasını satıp faize yatırmaya devam ediyor..
Faizi indirdiğiniz gün yönetilecek kaynak maynak kalmayacak merak etmeyin.. Girerken keyif alıyorsunuz ama çıkarken çok canınız yanacak..
Elektrik enerjisine yapılan %38’lik zamdan sonra ise EPDK`nın açıklamasında kullandığı “enerji üretim maliyetlerinde yaşanan artış” ibaresi açıkça milletin aklıyla dalga geçmek, vatandaşı aptal yerine koymaktır.. Gerçi çoğunluğu öyle olmasa ülke ekonomisi ve durumu bu halde olur muydu?
Akletmeyen, sorgulamayan ve körü körüne biat eden bir kitle. Böyle bir kitleye ne kitlersen kitle.
Öyle bir kitle ki;
Kaygıları vatan millet değil. Tek bir kaygıları var; haksız ve hukuksuz olarak elde ettikleri makam, mevki ve servetin akıbeti..
Dava dedikleri; makam mevki, çıkar menfaat davası. Kimisi bir müdürlük veya daire başkanlığı peşinde, kimisi belediyede uşağına buzağına bir iş kapma hevesinde, kimisi de yalakalık yaparak makamını koruma derdinde. Hiç birinin derdi ülkenin geleceği değil, hepsi kendi geleceğinin derdinde. Tıpkı ülkesini satıp kaçan Suriyeliler gibi.
Bu arada:
Danimarka, çiftlik hayvanlarının yaydığı sera gazları için, yani osuruktan vergi alacağını açıkladı.
Aman Şimşek duymasın, herkesten yellenme vergisi alır..
Beri tarafta şeriat isterük, din elden gidiyor, ahlak kalmadı, gençlik açık saçık geziyor, gavur gibi olduk diye yaygara koparanlar:
Gavurun uçağı ile uçar, gavurun en iyi telefonunu kullanır, televizyon alırken gavur markası olmasına dikkat eder, gavurun en lüks aracına biner ama şeriat ister. Ulan az gavur değilsiniz.
Yıllarca uyarılarımıza sessiz kalanlar, hatta her şey yolunda diyenler şimdi ise birden ne oluyoruz, nereye gidiyoruz diye feveran etmeye başladı.
Bir Kızılderili atasözü şöyle der; “Girmesine izin verdiysen, gidip gelmesine de asla ses çıkartma.”